7 Şubat 2013 Perşembe

MESSE EGİTİM SEMİNERLERİ


BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ MESSE EGİTİM SEMİNERLERİ 

Eğitmen Zeynep TURA


ZAMANIN İYİ KULLANILMASI

ZAMAN  ZAMANDIR!
Sekreterlerin büyük bir kısmına tanınan süre içinde bitirebileceğinden fazla iş verilir. Başarılı bir sekreter bu süre içinde yapması gereken "en önemli işi" bitirir ve kalan zamanda da (eğer kalırsa) diğer işleri önem sırasına göre tamamlamaya çalışır.

Verilen işler arasından hangisinin en önemli olduğuna karar verebilme yeteneği etkin ve becerikli bir sekreteri diğer meslekdaşlarından farklı kılan en önemli etkendir. Önemli olan bir diğer nokta da "en önemli iş" bitene kadar başka işlerle ilgilenmemektir. Verilen süre içinde bitmelerine çok az kalmış 4 iş yapmanız hiçbirşey yapmamış olduğunuz anlamına gelir! Bitmesine az kalmış (yani yarım yamalak) 4 iş yerine bitmiş 2 iş çok daha fazla makbule geçer.

Zaman hakkında söylenmiş bir takım sözcüklere bakalım:

"Zamanın fazlası kesinlikle olmaz."
"Zaman hemen yokolur ve saklanamaz."
"Zaman yerine yenisi konamayan belki de tek şeydir."
"Zamanın yerini alabilecek başka birşey yoktur. "

Bunun bilincinde olan başarılı sekreter eğer kendisine verilen sayısız görevin altından başarıyla kalkmak istiyorsa kendi zamanını en iyi şekilde idare etmeyi bilmeli ve zamanın onu yönetmesine asla izin vermemelidir.

Bu nedenle sekreter, zamanını nasıl kullanacağını planlamalıdır.

ZAMANIMIZI NASIL KULLANACAĞIMIZI PLANLAMAK

Plan yapmak ve o planı uygulamak bazılarına diğerlerinden daha kolay gelir. Bazen de zaman sınırlaması olan işleri hemen tamamlar ve önemli işleri de kolayca halledersiniz. Öyle ki bir plan yapmanıza gerek kalmaz. Ancak herşeye rağmen zamanınızı planlamak kendinize daha fazla zaman ayırabilmek anlamına gelir. Bu nedenle başarılı olabilmek için zamanınızı planlamak zorundasınız. Zamanınızı verimli bir şekilde kullanabilmek için yapacağımız planlamada takip etmemiz gereken bir kaç yol vardır:
1. Öncelikle kendimize "Benim işim nedir?" sorusunu sormalıyız. İşe başlarken size yapmanız gereken işlerin bir tanımlaması yapılmıştır. Buna göre sorunun cevabını bulabilirsiniz.

2. İşinizde yapmanız gerekenleri şu başlıklar altında listelemeye çalışın:
      
       *     gelen mektup ve evrağın okunması ve tasnifi
       *     telefon etmek ve gelen telefonların cevaplanması
       *     ziyaretçilerin karşılanması
       *     günlük işlerin ve randevuların koordinasyonu
       *     toplantılara katılmak
       *     dosyalama ve arşivleme işleri
       *     gerekli bilgilerin edinimi ve düzenlenmesi vs.

3. Bu listeyi daha da uzatmaya, örneğin 10 ana başlık oluşturmaya çalışın.

4. Bu işleri tamamlamanız yaklaşık ne kadar sürer, hesaplamaya çalışın.

5. Kendiniz için yapmanız gerekenleri sıralayabileceğiniz bir zaman çizelgesi oluşturun ve bunu bir hafta boyunca kullanarak işlerinizi bitirmek için harcadığınız vakti ayrıntıları ile yazın.

Bir haftanın sonunda 3 ile 4'ü karşılaştırın ve tahmini zamanlama ile gerçek zamanlama arasında ne kadar fark olduğunu görün. Tahmini süreler ile gerçek süreler arasındaki fark çok fazla ise o işler için harcadığınız süreleri azaltmak için uğraşmanız gerekir.

İŞLERE ÖNCELİK VERME:

Bir günde veya belirli bir süre içinde bitirmeniz gereken işler varsa, bu işleri öncelik sıralarına göre sıralamada fayda vardır.

Öncelik sıralaması yapabilmek için kendimize şu soruları sormalıyız:

1.    Bu iş için ne kadar zaman harcamalıyım? Bu, bize işin önem derecesini verir.
2.    İş ne kadar bitmek zorunda? Bu da bize işin aciliyetini gösterir.

       Öncelikle en acil işleri ele almalısınız (istemeseniz bile).

Bir işin önemli mi yoksa acil mi olduğuna nasıl karar veririz?
*     Bu sorununun cevabını verebildiğimizde zamanımızı iyi yönetmeye başladık demektir.
*     Bir işin belirli bir süre içinde tamamlanması gerekiyorsa o iş acildir. Sürenin sonuna yaklaştıkça da işin aciliyeti artar.
*     Bir işin büyük ya da uzun vadede etkileri olacaksa ya da bizim değer verdiğimiz birşeyle ilgili ise (örneğin ileriye dönük planlarımızı etkileyecek birşey), o iş önemli'dir.

ŞİMDİ KENDİ GÜNLÜK İŞLERİNİZ ARASINDA NELERİN ÖNEMLİ, NELERİN ACİL OLDUĞUNU LİSTELEYİN...
_________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________

Eğer ACİLİYET ile ÖNEM'i birleştirecek olursak aşağıdaki gibi bir tablo çıkar:

   A                          AZ ÖNEMLİ                     C

ÇOK ACİL                                                       AZ ACİL

  B                           ÇOK ÖNEMLİ                   D


"A" BÖLGESİNDEKİ İŞLER GENELLİKLE ÇABUK VE BASİT OLUR. Çok acil olabilirler ama çok önemli değildirler.

"B" BÖLGESİNDEKİ İŞLER CAN ALICIDIR. Bunların hem önemli hem de acil işlerdir ve bu işler bitene kadar bir alarm durumundan bahsetmek mümkündür.

"C" BÖLGESİNDEKİ İŞLER GENELLİKLE VAKİT KAYBINDAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLDİR. Ne önemli ne de acil olan işler listenizin en sonunda yer alabilirler. Hatta listenizde hiç yer almasalar daha iyi olur. Bu işlerin neden
listenizde olduğunu düşünün. Acaba bu işlerden zevk mi alıyorsunuz yoksa bir zamanlar önemliydiler ancak artık önemleri kalmadı mı?

"D" BÖLGESİNDEKİ İŞLER ÖNEMLİDİR ANCAK ACİL DEĞİLDİR. Bunun anlamı bu işlerin henüz plan safhasında olduğu ve "B" bölgesine gelebilmeleri için onlara biraz daha vakit ayırmanız gerektiğidir. Bir örnek vermemiz gerekirse, bu öğleden sonra verilmesi gereken bir rapor gelecek yıla ait tahmini satış grafiğinin hazırlanmasından daha önemlidir. ANCAK rapor rutin haftalık raporlardansa ve sizin hedeflerinize herhangi bir katkısı yoksa, ACİL olmasına rağmen ÖNEMLİ değildir. Bu nedenle bu işi başkasına devredebilir ya da ona sadece yarın saat ayırabilirsiniz.

ŞİMDİ GÜNLÜK İŞLERİNİZ ARASINDA HANGİ İŞLERİN HANGİ GRUBA GİRDİĞİNİ BELİRLEYİN...

Acil                                                                                           
*     Telefona bakmak                                                                
*     Amirimiz çağırdığında  yanına gitmek.
*     Acil yetiştirilmesi  gereken mektuplar, fakslar ve postalama işleri.
*

Önemli:
*     Yıllık Faaliyet Raporlarını hazırlamak
*     Toplantılar için gerekli ayrıntılı notları üst makama doğru olarak                             iletebilmek.
*     Verilen notları en iyi şekilde alarak, yine aynı şekilde iletmek.
*     İlgili konularına göre tasnif ederek kolay bulunabilecek şekilde saklamak.

TELEFONLA ARAYANLAR VE ARANMASI GEREKENLER

1     Gün boyunca aramanız gerekenlerin listesini çıkarın ve aradıkça listeden                işaretleyin.
2.    Birisini aramadan önce yapacağınız konuşma ile ilgili tüm kağıt, evrak ve              belgelerin el altında olmasını sağlayın.
3.    Eğer gerçekten son derece önemli bir işle uğraşıyorsanız ve gelen                           telefonlara ayıracak vaktiniz yoksa telefonlara cevap verme görevini bir                                meslekdaşınıza devredin.
4.    Bir meslekdaşınızda konuşmak için ofisinizden ayrılmak yerine telefonla               konuşmayı tercih edin.
5.    Elinizdeki telefon rehberine (PTT rehberi, sizin rehberiniz ve                                  patronunuzun rehberi) tüm değişiklikleri kaydedin. Değişen adresleri,                                telefon numaralarını asla bir kağıt parçasının üzerine karalamayın.

VAKİTSİZ GELEN ZİYARETÇİLER

Eğer gelen ziyaretçi sizin arkadaşınızsa ve vaktiniz yoksa, konuşmayı kısa kesin ve gerçek anlamda çok meşgul görünün. Bu, ziyaretçinin amansız geldiği hissine kapılarak bir an önce gitmesini sağlayacaktır. Büro elemanlarından birisi sizinle sohbet etmek için gelmişse, nazikçe o anda müsait olmadığınızı belirtin. Şunu söylemeyi deneyebilirsiniz:

"Kusura bakma, ama şu anda konuşabilecek durumda değilim, saat ....'da gel, o zaman sohbet edebiliriz."

Eğer konu gerçekten önemliyse ziyaretçiniz verdiğiniz saatte gelecektir. Önemli değilse gelmez ve sizin de vaktiniz boşa harcanmamış olur.

Gelen ziyaretçi patronunuzu görmek istiyor ve randevusu yoksa, patronunuza haber vermelisiniz. Patronunuz onu bekletmenizi isterse ziyaretçinin oturmasını sağladıktan sonra birşeyler için içmeyeceğini sorup sıkılmaması için el altında bulundurduğunuz dergi ve gazeteleri sunarak kendi işinize dönebilirsiniz.

MÜMKÜNSE İŞLERİ BAŞKALARINA HAVALE EDİN

Eğer şirketinizin daktilo servisi varsa ya da sizin astınız olarak çalışan birisi varsa, yapılması gereken işlerin genel ve vakit alıcı olanlarını (özellikle daktilo edilmesi gereken mektup, yazı, rapor, çektirilmesi gereken fotokopiler, aranması gereken belgeler vs.) onlara devredin. Ancak şunları unutmayın:

1.    Yapılması gereken işler hakkında ayrıntılı talimatlar verin.
2.    İşi tamamlayabilmeleri için gereken tüm bilgileri verin.
3.    Verdiğiniz işin altından kalkabilecek yetenekte olduklarından emin olun.




ZAMANINIZI VERİMLİ VE İTKİN KULLANMANIZDA YARDIMCI OLABİLECEK BİRKAÇ İPUCU

*     Tamamlamanız gereken asıl işlerinize engel olmayacak ve karışmayacak                 şekilde, listenize bir kaç ufak işi de ekleyin. Bir kaç dakika boş vaktiniz                                 olunca bu işleri de tamamlayabilirsiniz. Örneğin, beklediğiniz kişi                                                                         geciktiğinde ya da büyük ve önemli bir işi iş gününün bitmesine 15-20                                                                          dakika kala bitirdiğinizde.
*     Yapmanız gereken telefon görüşmelerini gruplamaya ve peşpeşe                            yapmaya çalışın. Böylece vakitten kazanırsınız.
*     Bazı işlerin tamamlanabilmesi birkaç kişiye bağlıdır. Bu nedenle, işin size              düşen kısmını hemen tamamlamaya çalışın. Böylece başkalarını                                 bekletmemiş olursunuz.
*     Beklenmedik bir takım sorunların ortaya çıkabileceğini düşünerek                          programınızı esnekliğe izin verecek şekilde hazırlayın.

İLETİŞİM YÖNTEMLERİ

İLETİŞİM NEDİR?

İletişim genel olarak düşüncelerin bir kişiden diğerine ya da bir akıldan diğerine aktarılmasıdır. Yaşamın sürebilmesi için başarılı iletişim şarttır. Eğer şirketin başarılı olması, rakipleri arasıda yükselmesi isteniyorsa başarılı iletişim bir zorunluluktur. Büro içi iletişim işlerin gidişatı konusunda bilgi edinmek ve elemanların neler yaptıklarını, işlerin hangi aşamasında olduklarını görmek gerekir. Büro dışı iletişim ise dış dünyayla temas kurma yoludur. Her iki durumda da (iç ve dış), iletişimi sağlayacak çeşitli yöntemler ve aygıtlar mevcuttur.

Kişisel Düzeyde İletişim
Başarılı iletişim için bazı becerileri ve bilgileri edinmelisiniz. Bunlar:
-      açık düşünme
-      anlaşılır konuşma
-      tepkisel konuşma isteğine karşı koyabilme
-      iyi dinleme
-      anlaşıldığından emin olma
-      başarılı iletişimiengelleyebilecek etkenleri tanıma
-      mantık
-      tutarlılık
-      zamanlama
-      uygun sözcük seçimi
-      geri besleme alabilme
-      açık ve tutarlı bir şekilde yazma
-      teknolojinin sağladığı kolaylıkları anlama ve uygulama
-      uygun teknik destek sistemlerinin çalışma şekillerinden haberdar                            olmalıdır.

İletişimi Başarısız Kılan Etkenler
Kullanılan yöntem ne olursa olsun, iletişimi yapan kişi ile alan kişi arasında herhangi bir engelin bulunması iletişimi başarısız kılacaktır. Örneğin, eksik yazılmış bir adres, mektubunuzun gitmesi gereken yere ulaşmasına ya da bozuk ve okunamayan bir el yazısı mektubunuzun anlaşılmasına engel olur. Aynı şekilde eğer iletişimin yapıldığı hatta herhangi bir şekilde parazit varsa ya da dinleyiciler konuşmacıyı duyamıyorlarsa iletişim başarısız olur.

İletişimi engelleyici faktörler şunlardır:
-      alışık olmadık aksanlar
-      alışık olunmayan ya da fazla teknik sözcüklerin kullanımı
-      dikkat dağıtıcı fiziksel hareketler (bedensel dil)
-      geçmişteki tatsız deneyimler
-      eğitim ve kültür seviyelerindeki fark
-      konu hakkında önyargılı olmak
-      dinleyicilerin sadece duymak istediklerini duyacaklarını gözardı etmek
-      gereksiz tekrarlar
-      iki ile ikiyi toplayıp beş elde etmek.
Bu faktörlerin herhangi birinin varlığı iletişimi ciddi ölçülerde engelleyecektir.

SÖZLÜ İLETİŞİM
Büro elemanları vakitlerinin büyük bir kısmını diğer çalışanlarla yüzyüze konuşarak, telefonda konuşarak ve toplantılara katılarak geçirirler. Birşey söyleyecekleri zaman düşünüp, dikkat ettiklerinde ve diplomatik davrandıklarında, başkalarını daha kolay etkiler ve müşteriler ve meslekdaşları ile daha iyi ve daha kolay ilişkiler kurabilirler.

Sözlü iletişim, konuşma ve dinleme becerilerini içerir. Bir mesajın başarılı bir şekilde iletilebilmesi ve alınabilmesi için her ikisi de şarttır. Dinleyici üzerine düşeni yapıp dikkatle dinlediği halde konuşmacı yanlış bir mesaj iletirse ilitişim başarısız olur. Bunun tam terside mümkündür. Eğer mesajı ileten kişi üstüne düşeni yaparak mesajını anlaşılır ve doğru bir şekilde iletir, buna karşılık alıcı dinlemezse iletişim başarısız olur. Bu nedenle başarılı bir iletişim için her iki taraf da dinlemeye ve konuşmaya hazır olmalıdır.

Avantajları:
-      doğrudan iletişim kurma imkanı
-      hızlı
-      iki-yönlü
-      anında geribesleme
-      mevcut herkesin katılabilme imkanı
-      anlık tepkilerden doğabilecek yaratıcılık

Dezavantajları:
-      yazılı iletişimin gizliliğine sahip değildir.
-      konuşulanların bir kayıdı yoktur.
-      çok kişinin bulunduğu ortamlarda tartışmaları kontrol etmek güçleşir.
-      spontane davranışlar kötü, yanlış anlaşılmalara neden olabilir
-      bir fikri tam anlamıyla savunmak zordur (ayaküstü düşünmek)

Sözlü iletişimi iki ana kısma ayırabiliriz:
*     kişiler arası
*     telefon ile

Kişiler Arası İletişim
Yüz-yüze iletişim hemen her gün, her an karşılaştığımız bir durumdur. Her tür görüşme, brifing, iş ile ilgili tartışmalar ve direktif verirken ya da istekte bulunurken kişiler arası iletişimde bulunuruz. Bu etkili, ancak vakit alıcı bir iştir. Kişilerle yüz-yüze konuşurken şunlara dikkat etmek gerekir:

*     sözcük seçimi
*     ses tonu
*     mimikler
Mesaj alır veya iletirken gözönünde bulundurulması gereken bazı önemli noktalar vardır. Bunları mesaj alırken ve mesaj iletirken diye ikiye ayırabiliriz.

Mesaj Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
-      dinlemeye hazır olun - kendinizi konuşanın söylediklerini anlamaya                       "ayarlayın"
-      doğal ve rahat olun ama büroda bulunabilecek başka kişilerin dikkatinizi               dağıtmalarına engel olun
-      mesajın önemli noktalarını yakalayabilecek şekilde dinleyin
-      dinlerken mesajın anlamını kavramanızda yardımcı olacak anahtar                          sözcükler, ifadeler üzerinde konsantre olun
-      konuşmacıya bakarak ve onu dinlediğinizi göstererek dikkatinizi ona                     verdiğinizi gösterin
-      sabırlı bir dinleyici olun ve karşı taraf söyleyeceklerini bitirmeden lafını                 kesmeyin
-      dikkatinizi söylenenler üzerinde yoğunlaştırın - böylece herhangi birşeyi                kaçırmamış olursunuz.
-      ileride bazı detayları, örneğin telefon numaralarını, adresleri ve isimleri                  hatırlamanız gerekecekse bunları mutlaka size söylendiği sırada not edin -                       ayrıca aktarılan bilginin önemli maddelerini de not etmeniz faydalı olur
-      anlamadığınız ya da açık olmayan birşey kalırsa mutlaka sorun
-      konuşmacıya sözlü ya da açık olmayan birşey kalırsa mutlaka sorun
-      konuşmacıya sözlü ya da sözsüz bir tepki verin, örneğin küçük bir                          gülümseme ya da hafif bir baş sallama gibi, böylece konuşmacı sizin onu                                 dinlediğinizi anlar.

Mesaj İletirken Dikkat Edilmesi Gerekenler
-      konuşmaya başlamadan önce düşüncelerinizi toparlayın - söylemek                        istedikleriniz ile ilgili bir plan yapın
-      mesajınızı mantıklı ve açık bir şekilde iletin
-      basit, kesin ifadeler kullanın ve gereksiz laf kalabalığını bir kenara bırakın
-      uygun ses tonunda, hızda ve yükseklikte konuşun
-      konuşurken nazik ve düşünceli olun
-      söylediklerinizi kesinlikle tekrarlamayın ve konunun özünden                                 uzaklaşmayın
-      dinleyicinizle iyi bir ilişki kurun ki mesajınızı almaya istekli olsun
-      dinleyicinizin mesajınızı anladığından emin olun
-      düşündüklerinizi söyleyin ve söylediklerinizde de ciddi olduğunuzu                      belirtin!

Telefon İle İletişim
Telefon ile iletişim sıralamada yüzyüze iletişimden sonra gelir ancak doğru yapıldığı zaman iki birey arasındaki mektuplaşma ihtiyacını tamamen ortadan kaldırır. Anında geri-besleme sağlar ve doğru kullanı-lırsa son derece ekonomik olur. Ayrıca mimikler ve yüz ifadelerini de saklamaya gerek kalmaz (tabi ses tonunu kontrol altında tutmak şartı ile).

Telefonlu iletişimde başarılı olmak konuşmacının tutumuna bağlıdır. Kendinden emin bir ifade, etkileyici bir ses tonu ve açık bir anlatım sayesinde birçok iş kolayca halledilebilir. Telefona cevap vermek de aramak kadar önemlidir çünkü siz o anda firmanızı temsil ediyorsunuz ve sizin ilk andaki tavrınız ve konuşma şekliniz arayan kişide firmanız hakkındaki ilk izlenimi vereceksiniz.




Sekreterin gözüyle iyi bir yönetici nasıl olmalı?

-      Sekreterler kadar yöneticiler de "Yönetici sekreter" dönemine hazır                        olmalı, yeni sekreter tipini benimsemeli.
-      Yönetici beyin olarak iş yerinde altyapıyı hazırlamalı, kendisine yardımcı              olan sekreterini teknolojik olarak güçlendirmeli.
-      Randevulu çalışmalı, zaman ayarlamalarında sekreterine güvenmeli.
-      Sekreterini takdir etmesini bilmeli, sekreterine onun yokluğunda çektiği                 sıkıntıyı hissettirmeli.
-      Maddi yönden sekreterini tatmin etmeli.
-      Sekreterinin sorunlarıyla ilgilenmeli.
-      Sekreterinden fazla iş isteyen yönetici, onun büro otomosyonunu da                      sağlamalı.
-      Seyahatlerinde iyi bir yolculuk yapmak isteyen yönetici, sekreterine                       zaman ve maddi olanak sağlamalı.
-      Sekreterine maddi ve manevi olarak yetki tanımalı.
-      Yönetimde düşünen tek bir beyin yerine iki beyin olması, herzaman için                farklı düşüncelerin ortaya çıkmasına olanak verir. Yönetici, sekreterine                             güvenmeli ve yetkilerini onunla paylaşmalı, düşüncelerini almalı.                                                                  Böylece işyeri verimliliğinin artmasına da katkı sağlanacaktır.
-      Sekreter işyerinin vitrinidir, sosyal bir değerdir. Yönetici, verimlilik                       açısından bunu kabul etmeli.
-      Yönetici, sekreteriyle karşılıklı oluşabilecek psikolojik sorunlara zemin                   hazırlamamalı.


Sekreterlerin gözüyle iyi bir sekreter nasıl olmalı?

-      İşini sevmeli, kendine güvenmeli, saygılı olmalı.
-      Konularıyla içli-dışlı olmalı, sistemli çalışmalı, bilgisini geliştirmeli.
-      Etkili araştırmalarıyla karar verme yeteneğini geliştirmeli, işyeri                              verimliliğinin yüksek düzeye çıkarılmasında yöneticisine yardımcı                                         olmalı.
-      Ser verip sır vermemeli, üretken ve yaratıcı olmalı.
-      Sosyal yaşamında uyumlu olmalı, kişisel sorunlarını işyerine ve                               yöneticisine yansıtmamalı.
-      Yöneticisiyle arasında gelişebilecek veya oluşabilecek karşılıklı psikolojik              sorunlara zemin hazırlamamalı.
-      Anlayışlı olmalı. Anlayıştan uzak, mütevazi olmayan bir sekreter,                           yönetici ile uyumlu olamaz, yaratıcılıklarını ortaya koyamaz.
-      Gelişen teknolojiyi yakından izlemeli.
-      Kişiliğinden ödün vermeden kendini kabul ettirmesini bilmeli.
-      Bakan değil, gören bir göze sahip olmalı, ayrıntılara inmeli ve gözden                    kaçırmamalı.
-      Modanın esiri olmadan kendine yakışan kıyafetler seçmeli.
-      Sahip olduklarının kıymetini bilmeli.
-      Geleceği düşünmeli ve planlar yapmalı.
-      Başkalarının görüşlerine önem vermeli.
-      Bir işe başlamadan önce alabildiğince öğüt almalı. 
-      Bol bol okumalı, güncel olayları ve haberleri izlemeli.
-      Meslekle ilgili yayınları takip etmeli, yeniliklere açık olmalı.
-      Her türlü soruya detaylı cevap vermeli.

YETENEK VE GÜCÜN VERİMLİ OLARAK KULLANILMASI

1.    Elinizdeki makinaları bakımlı ve çalışır durumda tutun.
2.    Zamanı iyi kullanın.
3.    İlişkilerine önem verin.
4.    Planlama yapın.
5.    Beklenmedik aksilikleri hesaba katın
6.    Sorumlulukları yerine getirin.
7.    İlgili, meraklı ve dikkatli olun.
8.    Konsantre olmayı bilin.
9.    Saygı ve sevginin önemini asla unutmayınız.

Performans  =  YETENEK X Motivasyon
                  Allah vergisi değil, sıkı eğitim.
İlgi + Sevgi + Sorumluluk + Bakım + Saygı
                  (İş verimliliğini arttırıyor).